Ramazan ayının son on gününün gecelerini ibadetle geçirerek ihya etmek, mendubdur. Peygamberimiz, Ramazanın son on günü girince, ibadete çok özenir, geceleri ve bilhassa Kadir Gecesi’ni ibadetle ihya eder, ev halkını da ibadet için uyandırırdı. Peygamberimiz, bir hadfs-i şeriflerinde. “Allah’a ibadet için Zilhicce ayının ilk on gününden daha sevimli, daha elverişli günler olamaz. Onlardan her bir günün orucu, yıl orucuna ve her bir gecenin ibadeti de Kadir Gecesi’nin ibadetine denk tutulur!
Kalblerin ölmesi demek, dünya ve dünyadakilerle oyalanarak ahireti unutmak demektir.
Kalbin ölmemesi, diri kalması da, ne ölüm döşeğinde, ne kabirde ve ne de Kıyamet gününde şaşkınlığa düşmemesi demektir.
Bayram gecelerinde yapılan dua muhakkak kabulolunur.
Beş gece vardır ki, o gecelerde yapılan dualar geri çevrilmez:
1. Cuma gecesi,
2. Recep ayının ilk gecesi,
3. Şaban ayının yansının gecesi,
4. Ramazan Bayramı gecesi,
5. Kurban Bayramı gecesi.
Bir Hadıs-i Şerife göre de “Beş geceyi:
1. Terviye Gecesini (Zilhicce ayının sekizinci gecesini, yani Arefe gününden önceki geceyi),
3. Arefe gecesini,
4. Ramazan Bayramı gecesini,
5. Kurban Bayramı gecesini,
5. Şaban ayının ortasının gecesini ibadetle geçirerek ihya edene cennet vacip ve hak olur!”
Seherlerde istiğfan, Allah’dan. yarlığamasını dilemeyi çoğaltmak da müstehabdır.
Çünki, yüce Allah, böyle yapanları: “Onlar, seherlerde istiğfar eder, yarlığanmak dilerler!” buyurarak övmüştür.
Peygamberimiz:
“Allahümme Ente Rabbi La ilahe illa Ente halakteni ve eneabdüke ve ene ala ahdike ve va’dike mestata’tü. Eüzü bike minşerri ma sana’tü. Ebüü bi nimetike ve ebüü bi zenbf. Fağfırlf. Feınnehü la yağfirüzzünübe illa ente! diyerek gündüzünde veya gecesinde istiğfar eden ve o gün veya gecede de ölen kişi, inşaallahü teala cennete girer!” buyurmuştur.
